Dede Hasan Çelik ve torunları, uzun yıllardır yaşadıkları evlerinin tahliye edilme kararıyla karşı karşıya kalarak, haklarını korumak adına seslerini duyurmaya çalışıyorlar. Aile bireyleri, evin kendileri için sadece bir yaşam alanı değil, aynı zamanda anılarla dolu bir yaşam biçimi olduğunu belirterek, tahliye kararına karşı çıktıklarını ifade ediyorlar. Bu durum, sadece bir evin mahkeme kararıyla elinden alınması değil, aynı zamanda ailenin birlikteliğinin ve geçmişinin de sorgulanması anlamına geliyor.
Hasan Çelik’in 70 yıllık hayatında inşa ettiği anıların bulunduğu bu ev, sadece bir yapıdan ibaret değil. Anne ve babasından yadigar kalan miras, farklı kuşaklar boyunca aynı çatı altında yaşanarak, onlara ait hatıralarla dolup taşmış durumda. Evin içinde torunlarının çocukluklarından beri yaşadıkları anılar, aldıkları eğitimler ve birlikte geçirdikleri mutlu anlar bulunuyor. Bu koşullar altında, evin tahliye edileceği haberini alan aile, adeta yıkılmış bir vaziyette, haklarını savunmak için mücadele etmeye karar verdi.
Aile bireyleri, kamuoyuna yaptıkları açıklamada, “Biz bu evde büyüdük, burada yaşadık. Tahliye edilmemiz, bizden sadece evimizi değil, aynı zamanda tüm anılarımızı da alır” dediler. Kamuoyuna duyurulan bu isyanın ardından, sosyal medyada pek çok destek mesajı da yağmaya başladı. Ailelerinin yaşadığı evin tahliye edilmemesi için destek veren birçok kişi, adaletin yerini bulması gerektiğini vurguluyor. Sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımlarla, bu haklı isyanın daha geniş bir kitleye ulaşması sağlanmaya çalışılıyor.
Dedesi Hasan Çelik, yaşadığı adaletsizliği dile getirirken, “Bizim adalet arayışımız sadece kendimiz için değil, bu gibi durumlarda olan herkesi kapsıyor. Evimiz bizim için her şey; burada hainlik düşünmeden büyüdük, yaşlandık” ifadelerini kullandı. Onun gözlerinde, geçmişin derin bir izini taşıyan yaşanmışlıklar ve geleceğe dair bir umut var. Torunları ise dedelerinin yanında, aynı mücadeleyi sürdürmekte kararlı olduklarını belirtiyor. Aile üyeleri birbirleriyle dayanışma içinde hareket ederken, güçlerini birleştirerek bu durumu sona erdirmek için çalışıyorlar.
Bu durum, toplumsal dayanışmanın önemini bir kez daha gözler önüne seriyor. Yerel halk, dede ve torunların yanına giderek desteklerini sunarak, bu adaletsizliğin karşısında durmaya çalışıyor. Aileye yapılan sosyal medya destekleri, etkinlikler ve kampanyalarla da genişletiliyor. Aile, her geçen gün daha fazla insanın yanlarında olduğunu hissederken, bu durum onlara moral kaynağı oluyor.
Sonuç olarak, Hasan Çelik ve torunları, sadece kendileri için değil, hak arayışında olan herkes için mücadele ediyor. Bu mücadele hem adaletin yerini bulması hem de anıların korunması açısından büyük önem taşıyor. Dede ve torunları, evlerinin tahliye edilmemesi için çağrıda bulunarak, tarihsel ve kültürel değerleri korumanın önemine dikkat çekiyor. Haklı taleplerinin ilerleyen günlerde sonuç vermesi umuduyla, aile geçimlerini sağlamak ve anılarını yaşatmak adına toplumsal dayanışma ile bu zorlu mücadeleyi sürdürecekler. Talepleri ise açık; “Bizi evimizden çıkarmayın!”