Türkiye’nin sağlık taşımacılığı alanında önemli bir rol üstlenen ambulans helikopterler, acil durumlarda hayat kurtaran bir hizmet sunuyor. Bu hizmetin ardında binlerce saatlik eğitim ve fedakarlıkla dolu bir yaşam var. İşte bu yaşam, Türkiye’nin tek kadın ambulans helikopter pilotu olarak adını duyuran Pelin Korkmaz'ın hikayesidir. Korkmaz, mesleği boyunca karşılaştığı zorlukları, motivasyonunu ve hava kazalarının hayatına etkisini anlatarak pek çok insana ilham veriyor.
Pelin Korkmaz, çocukluğundan beri gökyüzüne hayran olan bir genç kızdı. Tek bir hayali vardı: uçmak. Bu hayali gerçekleştirmek için öğrendiği ilk ders, yer çekiminin bir engel olamayacağıydı. Eğitim sürecinde sınıf arkadaşlarının büyük bir kısmının erkek olması, pek çok kız için zorlayıcı bir durumken, Korkmaz bunu bir fırsata dönüştürdü. Hem psikolojik hem de fiziksel olarak zorlu bir süreç olan pilotaj eğitiminde yılmadı ve sonuçta Türk havacılığında önemli bir yer edinmeyi başardı.
Korkmaz, “Uçmak sadece bir meslek değil, benim için bir tutku” diyor. Zamanla hayatının her aşamasında karşılaştığı önyargılar, onu durdurmak yerine daha da güçlendirmiş. Kadınların havacılık sektöründeki yerlerinin artması gerektiğini ifade eden Korkmaz, bu konuda farkındalık yaratmaya çalıştığını belirtiyor. O, meslektaşları ve genç kadın pilot adayları için bir rol model olmak istiyor.
Pelin Korkmaz, yalnızca bir pilot değil, aynı zamanda acil sağlık hizmetlerinin bir parçası olarak da görev alıyor. Zorlu hava koşullarında bile görevini en iyi şekilde yerine getirmek için gecesini gündüzüne katıyor. “En büyük motivasyonum yer çekimine meydan okumak,” diyor. Korkmaz, 2017'den beri ambulans helikopter pilotu olarak görev yapıyor ve pek çok hayat kurtarmanı sağlıyor. Bunun yanında, acil durumlarda hızlı ve etkili bir şekilde sağlık ekiplerine ulaşmanın önemini vurguluyor.
Ambulans helikopterinin içindeki teknolojik donanımlar ve sağlık ekipmanları hakkında bilgi veren Korkmaz, bu alandaki gelişimin sağlık sektöründe devrim niteliğinde olduğunu belirtiyor. Uçuş sırasında hem pilotaj hem de sağlık alanındaki bilgilerini bir araya getirerek, sağlık ekiplerine zamanında ve doğru müdahaleyi yapabilmeleri adına yardımcı oluyor. Gerçekten de, Pelin Korkmaz gibi profesyoneller bu alandaki en büyük ihtiyacı karşılıyor.
Pelin’in hikayesi, yalnızca kendi başarılarıyla sınırlı değil. Aynı zamanda toplumsal bir mesaj da taşıyor. Kadınların her alanda eşit fırsatlara sahip olması gerektiğine olan inancı, onun motivasyonunun kaynağı. “Bir insanın cinsiyeti, başarısını belirlemez. Ben, kendi alanımda ne kadar iyi olursam, başkalarına ilham verebilirsem o kadar mutlu oluyorum” diyor. Bu, genç kızların hayallerinin peşinden koşmaları için güçlü bir çağrı niteliğinde.
Havacılık sektöründe kadınların artan varlığıyla ilgili olumlu değişiklikler yaşanıyor. Ancak Korkmaz, bu katkının daha fazla kadın pilota ihtiyaç olduğunu da vurguluyor. “Ben burada bir yol açmak istiyorum; kadınlar iklim ne olursa olsun, istedikleri her alanda başarılı olabilirler” diyerek sesini daha da yükseltiyor. Korkmaz’ın hikayesinin yayılması, geleceğin kadın pilotlarına ilham vermek için önemli bir adım.
Sonuç olarak, Pelin Korkmaz sadece bir kadın pilot değil, aynı zamanda azmi ve kararlılığı ile tüm Türkiye’de genç kadınlara ilham veren bir figür. “Yer çekimine meydan okumak” ifadesi, onun hikayesindeki mücadele ruhunu ve azmini en iyi şekilde yansıtıyor. Uçmanın sadece fiziksel bir eylem değil, aynı zamanda hayallerin peşinden koşmanın sembolü olduğunu gösteriyor. Pelin Korkmaz gibi kadınların varlığı, geleceğin uçuşlarında daha fazla kadının yer alacağını müjdeliyor. Bu hikaye, yalnızca bir başarı öyküsü değil, aynı zamanda toplumsal cinsiyet eşitliği, azim ve hayallerin peşinden koşma konusunda da bir öğretidir.